CHP’nin Bolu Belediye Başkanını kesin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk etmesi birilerini rahatsız etti.
Neymiş, CHP içinde partiye zarar veren birçok isim var iken niye Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ihraç edilmek isteniyormuş.
Bu eleştiri yapanların çok büyük bölümü CHP’li falan değil.
CHP’yi şimdi ‘ihraç’ kararı üzerinden yıpratmaya çalışıyorlar.
Bence CHP çok doğru bir karar verdi.
Bolu Belediye Başkanı aklına eseni, olur olmaz işler yapar, partisini takmaz ise olacağı zaten budur.
Ki, bayanlarla ilgili olarak basına ve sosyal medyaya yansıyan sözleri hiçbir ahlaki etikle bağdaşmayacak şeylerdi.
Göçmenler konusunda ise kantarın topuzunu kaçırıp ayrıştırıcı, faşizan tavırlar içinde olması da zaten apayrı bir olay.
Bolu Belediye Başkanı twitter üzerinden CHP genel başkanına “Sen aday olmayacaksan ben hazırım” diyerek onu üstü kapalı olarak ‘yüreksizlikle’ itham etmesi de iplerin kopması için yetti, arttı bile.
Sonuç olarak bu tür bagajları daha fazla taşıması CHP’nin kurumsal kimliğine zarar vereceği gibi iktidar yolunda da ciddi şekilde sıkıntı yaratacağı kesindir.
Parti üyesi olmak bireysel davranışı değil kolektif olarak aynı amaçlar etrafında bir araya gelmeyi gerektirir.
CHP’de ki sıkıntı bence ülke de mevcut tüm siyasi partilerle karşılaştırıldığında parti içi demokrasinin fazla olmasıdır.
CHP’de parti içi demokrasi ‘bilinçli’ bir şekilde yerine getirilmiyor.
CHP’de biri ötekine sallamakta sakınca görmez.
Bu hastalık eskiden beri vardır.
Genel başkan, milletvekili, parti yöneticisi, il, ilçe başkanına ağzına geleni söyler, abuk, sabuk şekilde sözüm ona eleştirir.
Sorduğunuzda ise “Parti içi demokrasi var, eleştiririm” diyerek kendisini savunur.
Gebze bölgesinde de bu tür şeylere gazeteci olarak çokça tanıklık ettim.
CHP’nin bölgede hala istenildiği düzeyde olmamasının nedenlerinden birisi işte bu gereksiz, partiye zarar veren konuşmalardır.
Başa dönecek olursak, CHP doğru bir karar vermiştir ve Bolu Belediye Başkanının bu şekilde devam etmesinin partiye zarar vereceğini saptamış gereğini yapmıştır.
Partilerin anayasalar tüzüğüdür ve parti üyesi olan herkes ona uymak ve gereğini de yerine getirmek zorundadır.
Uyan uyar, uymayanın zaten bünyeye ters bir yerde durmasının da alemi yoktur.