Geçenlerde bazı gurbetçilerin sosyal medyaya düşen Avrupa ile ilgili sözleri hala tartışılıyor.
Ne demişti gurbetçi?
"Türkiye'de yaşayan vatandaşlarımız hallerine şükretsinler. Avrupa onların bildiği gibi Avrupa değil. Önce vatan".
Ardından bizim parayla 800-900 bin TL’lik lüks arabasıyla basıp gaza beğenmediği Avrupa’ya doğru yola çıkmıştı!
Aslında onlara “Madem Avrupa kötü yol yakınken gitme ülkende kal ”demek lazım.
Bakalım kaçı hamaset nutukları attıkları gibi Türkiye’de kalmayı göze alabilir.
İşin özü bu tür düşünce içinde olanların söylediklerine kendilerinin de inanmadığı kesin.
Ekonomilerinde, demokrasilerinde, insan haklarında ileri bir aşamada olan Avrupa ülkeleri fena, bizim ülke ise cennet!
Artık neyin kafasını yaşıyorlarsa..
Avrupa’da birkaç ülke de kişi başına düşen milli gelir şöyle:
Lüksemburg’da 112 bin Dolar, Hollanda’da 60 bin Dolar, İtalya’da 41 bin Dolar, Fransa’da 48 bin Dolar, Almanya’da 55 bin Dolar, Türkiye’de ise 8-9 bin Dolar civarı.
Bu ülkeler 50-100 yıllık planlamalar yaparak geleceklerini kurtarıyorlar.
Elbette hepimiz ülkemizi seviyoruz, ülkemizin ekonomik, demokratik anlamda çıtasının çok daha üst seviyelerde olmasını isteriz.
Bizde Avrupa ülkelerinde ki gibi milli gelirden hak ettiğimiz payı almayı, işsizlik, yokluk ve yoksulluk korkusu yaşamamak isteriz.
Ne var ki gerçekler bambaşka.
Almanya veya öteki Avrupa ülkelerinde dünyalığını yapmış kimiler işte ülkemizde olup bitenden bi haber olduğu için bol keseden atıp tutuyor.
Bin Euro ile Türkiye’de kral gibi alış veriş yapıyor, istediğini alıyor, keyif çatıyor.
Sonrada giderken Avrupa kötü diyor!
Erbakan hocanın ünlü sözü var ya, “Hadi oradan..” işte bunlara aynen öyle demek lazım.
Bir ülkede gelir dağılımında eşitlik varsa, açlık, yoksulluk, işsizlik yoksa, geceleri çocuklar yatağa aç girmiyorsa, kimse gelecek korkusu yaşamıyorsa o ülkenin dini, dili, ırkı ne olursa olsun zaten cennettir!