Adapazarı Ekspresi olarak bilinen Adapazarı-İstanbul tren seferleri pandemi gerekçesiyle durdurulmuştu. Yakın zamanda İstanbul (Pendik)- Mithatpaşa şeklinde olmak üzere 9 istasyon için seferlere başlandı. Ancak Adapazarı istasyonu için tren seferleri başlamamıştır. Bunun üzerine CHP Parti Meclisi Üyesi ve Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan konu ile ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na soru önergesi sundu.
“Tren seferleri neden düşürülüyor?”
Adapazarı Tren İstasyonu’nun durumu ile ilgili Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na soru önergesi veren Tarhan: “2010 yılında tren Haydarpaşa-Adapazarı arasında 31 istasyonda durur, günde 24 sefer yapar ve tam kapasite çalışırdı. Binbir türlü bahaneyle hem faal olan tren istasyonlarını hem de tren seferlerini düşürdüler. İstasyonların tekrar faaliyete geçip geçmeyeceği ise belirsiz. Bugün bu güzergahta tren yolculuğu yapmak isteyen bir kişi sadece İstanbul (Pendik)- Mithatpaşa arasında yolculuk yapabiliyor. Derbent, Köseköy, Kırkikievler, Tütünçiftlik tren istasyonları da halen hizmet dışı olması nedeniyle vatandaşlar şikayetlerde bulunuyor. Adapazarı’na gidecek birinin ya da şuan faaliyette olmayan istasyonlardaki semtlere gidecek birinin bir vasıta daha kullanması gerekiyor. Tren 9 istasyonda duruyor ve günde sadece 10 sefer yapıyor. Ayrıca tam kapasite çalışmıyor ve vagon sayısı da 7’den 4’e düşürülmüş durumda. Oysa ki bu tren seferlerinde insanlar yer bulamadıklarından ayakta giderdi. Buna rağmen tren seferlerinin düşürülmesinin amacı nedir?” dedi.
“Kimsenin vatandaşın kolay ulaşım hakkını engellemeye hakkı yok!”
Konu ile ilgili vatandaşın yaşadığı mağduriyete dikkat çeken Tarhan: “Nedir bu Adapazarı Ekspresi ile alıp veremediğiniz? Tren seferlerini kaldırmanın hiç kimseye, hiçbir şeye faydası yok! Zararı büyük. Esnaf satış yapamıyor, ara duraklardaki tren istasyonların tekrar faaliyete geçmesini istiyor. Halihazırda raylı sistem var ancak birçok istasyonun faaliyeti durdurulduğu için vatandaş bulunduğu yerden ulaşımı rahatça sağlayamıyor ve mağdur oluyor. Birkaç araç değiştirmek zorunda kalıyor. Ulaşımı kolaylaştıracakken zorlaştırmanın anlamı nedir? Bu anlayışla şehirlerimiz ileriye gitmek yerine geriye gidiyor. Böylelikle trafik sorunu bitmiyor, daha da artıyor. Ucuz, güvenli ve kolay ulaşım varken insanları bireysel araçlara yönlendirmeye çalışan bu zihniyeti anlamak mümkün değil. Bölgede nüfus 500 bin iken tren 24 sefer yapıyordu, bugün nüfus 1 milyon ancak 10 sefer yapıyor. Bunun mantıklı bir açıklaması yok! Bir an önce tren seferleri artırılmalı, tren istasyonları faaliyete geçmeli ve trenler tam kapasite çalışmalıdır. Kimsenin vatandaşın kolay ulaşım hakkını engellemeye hakkı yok!” dedi.