Yakın röntgenciler
Herhangi bir durumda başkalarının fikirlerine tahammül edemeyerek saldırgan davranışlara giren kişiler hükümranlık veya öne çıkma arzusu içindedirler. Ya içe kapanık gibi görünür ya da aksine çok hiperaktiftirler. Bu duygu durum halleri çok sık değişkenlik gösterir. Sizi aradıkları zaman ‘’ele geçirilmek’’ üzere olduğunuzu bilin. Hatta kendinizi onun evindeyken ve orayı terketmek için bahaneler üretirken bile bulabilirsiniz. Gardınızı alın, yüzünüze kötücül bir maske takın. Çünkü; ne yediğinizden, duygusal hayatınızın inceliklerine kadar mercek altına alınmak üzeresinizdir.
‘’Foto şipşakçılar’’la ‘’Neydim Ne Oldumcu’’lar
Menfaati olan hedefe karşı kuzu gibi, menfaati olmayan ama rakip gördüğü kişilere karşı sürekli merak, araştırma ve aralarda serpiştirilen ukalaca kelimelerle kişiyi basitleştirerek manevi şahsiyetini buharlaştırma eyleminde olurlar.
Arkadan ya da yüzüne ince ince övülmek en büyük arzusudur. Bazıları mezgit balığı gibi çok derinden yüzerler. Bu türleri sosyal medyada pek göremezsiniz. Sinsidirler. Lafı kısa kesip, yemeği çabuk yerler. Tabii diğer bütün işlerinde de büyük bir acelecilik vardır. Kendinde olmayanı elde etmek için takip ve taklit en büyük meziyetleridir. Size yanaşabildikleri zaman genelde istedikleri şekilde sizi yoğurabileceklerini varsayarlar. Ve bu esnada emin olun hayatlarında kimse yoktur. (Çünkü öyle olsa sizi arayıp sormaz ve asla size zaman ayırmazlar.) Genelde sinsi ve agresif olurlar. Yüzünüz huzurlu görünüyorsa daha bir gerginleşirler, sizi incelerler ve ufak sorgularla istedikleri tatlı lokmaları bir güzel ağzınızdan alırlar. Aşk hayatınızı, eşinizi, çocuğunuzla ilişkilerinizi, hatta ve hatta beraber bir kafeye gittiyseniz garsonun hesabı kime getirdiğine, orada kimin daha çok dikkat çektiğine, pandemide ne kadar kilo aldığınıza, yüzünüzdeki kırışıkların kendininkiyle oranına kadar dikkat ederler. Hatta ellerinde mezura olsa hiç üşenmez bir yerlerinizi ölçerler. Her zaman ilgi odağıdırlar kendilerince!...
Bazen büyük balığı yutmak isterken bunların şarküteride meze olarak satıldığını görürsünüz. Çünkü almak için çok verecek, bazen de hepsini kaptıracaktır. Zehirine güvenen balon balığı gibi! (Örnek: Gülten Budayıcıoğlu’nun Kral Kaybederse kitabındaki Kenan… Psikolog ve/veya psikiyatristlerin danışan ve/veya hastalarının notlarını – kayıtlarını senaryo ve kitap malzemesi yapması etik midir, tartışılmalıdır.)
Bazıları da palamut gibi yüzeylerde dolaşır. Bu kişilerde özellikle sosyal medyada her türlü fotoğraf paylaşımı meşhurdur. Konuşarak video çekmek, yatarak poz vermek, bacaklarını göstermek de en sevdikleri şeylerdir. Bir işleri varsa her anını görüntülerler; bir işleri yoksa ‘’Mış’’ gibi yaptıkları her şeyi milletin gözüne sokarlar. ‘’Mış’’ gibi yaptıkları işi neden yaptıklarını sorarsanız uzun bir süre ‘’eeee, ıııııı’’ gibi iniltiye benzer bir ses duyarsınız önce. Bu tipler için internet dünyası bulunmaz bir nimettir. Kendileri bir şey üretmeksizin kes, kopyala, yapıştır yöntemiyle her fikri kendilerininmiş gibi sunmak için muazzam bir hazineye sahiptirler. Genelde ya çocuklarıyla ya da ebeveynleriyle araları kötüdür. Çıkar ilişkilerindeki öncelikler sürtüşme zeminini daha da kayganlaştırır.
Bu tipler size hep iyilik yapıyormuş gibi görünmek zorundadır. Her şeyinizi dip dip sorarlar. Ama siz sorduğunuzda cevap alamazsınız. Genelde ‘’İşte öyle… uzun hikaye’’ derler. Veya eşinden ne kadar çok dayak yediğini, aldatıldığı için ayrıldığını söylerler. Eğitimli ise eşi narsisttir. Eğitimsizse eşi uyuşturucu müptelasıdır. Ya da alkoliktir. Erkekse bu kişi; eşi kapıyı eşofmanla açar, çok bakımsızdır ve iğrenç mimik hareketleri de vardır! Kendilerinde hiçbir suç yoktur. Onlar her şeyi doğru yapan mükemmel bir eş olmuşlardır her zaman. Hatta çok güzeldir veya çok yakışıklıdırlar. Her şeyi bilirler; doktor, muhasebeci, yazar, medyatik olunabilecek bütün mesleklerle alakalı bilgileri vardır. Bu tiplerin eli yüzü biraz düzgünse kadınların 15 cm.’lik topuk ve mini etek favorileridir. Erkeklerin de enseye doğru uzatılmış saç vazgeçilmezleridir. Hep tarak bile girmeyen sırma saçlarının kele dönüşme sebeplerinden dem vururlar. Kadınlar genelde kafayı arkaya atıp şuh pozlar verirler. Vücudu bütünüyle göstermek için de çaba gösterirler. Erkekler de ya araba ile ya uzatılmış saçlarla boy boy çeşit çeşit pozlarını koyarlar. Amaç aslında bir av bulmaktır. (Avın nev’i, duruma göre değişir.)
Bazen bunları özellikle de kadınları sosyal medyada kırmızı halılı bir yerde yürürken de görebilirsiniz.
Hep şöyle bir hissiyatları vardır: ‘’Mükemmelim. Herkes beni böyle kabul edecek, IQ’m tavanlarda. Eşsiz bir insanım. Ne kadar elma, armut, kel mahmut varsa benim olmalı. Benim herhangi bir konuda otokontrole ihtiycım yok. Her şeyi yapmaya hakkım var. Allah ne verdiyse gider yerim. Herkese her şeyimi veriyorum; kullanmadığım ayakkabı, komodin, eteklik,…Tüüü yarım terlikle geziyor, bir de verdiğimi beğenmedi! Tüh tüh insanlar neden böyle!?...’’
‘’Kısa kesici’’ler
Bizim neslimiz ‘’Y Kuşağı’’, internete ve emojilere çok zor alıştı. Halen daha anlam veremediğim birçok emoji var.
‘’Kısa kesici’’ler emojilerden çok yararlanırlar. Çiçek, böcek, dili dışarıda tek gözlüklü adam, düşünüyorum öyleyse varım emojisi bir sürü figür.
Ben varım ama görünmüyorum denden’i. Like’lamak, lever atlamak tabirleri… Veya bir şey sorduğunuzda hiç cevap vermemek… Artık yorumu siz yapın; gördü de beni kâale mi almadı? Çok mu rahatsız eden var da whatsapp’ı okunmadı olarak ayarladı? Evet mi, hayır mı demek istiyor? Cevap vermemek ‘’Bu soruyu gereksiz sordun embesil!’’ anlamına mı geliyor? Artık düşünün durun!
Not: İnternet diline ilave olan ilk emojiler, 1998 veya 1999 yılında Japonya'da NTT DoCoMo'nun i-mode mobile internet platformunda çalışan ekibin bir üyesi olan Shigetaka Kurita tarafından yaratılmıştır. Kurita ilk 180 emojiyi şehirdeki insanların ve diğer şeylerin yaptıkları ifadeleri gözlemleyerek oluşturmuştur. İnsan ve hayvan diline güzel bir örnektir aslında. Ama beraberinde kolaycılığı da getirmiştir.
Dalı yanlış budayıcılar
Bu tipler hiçbir şey söylemeden size whatsapptan bir dosya ya da resim gönderebilirler. Artık siz bundan ne anlam çıkartırsınız o size kalmış. Acaba bu dosya habere mi konacak. Beni çok sevdiğinden acaba okuyayım diye mi gönderdi. Bir çiçek resmi var, kalpler falan ne anlamalıyım? Bayram değil seyran değil …… beni niye öptü? Ya da eski eğitim sisteminde hoca hızla dönüp tebeşir fırlatırdı mesela! İtilmişle Kakılmış dizisinde Kak, kısaca ‘İt’in kafasına habire bir şeyler kakardı. Facebook, instegram, whatsapp kakılma yerine döndü.
Sürekli gardla yaşanacak bir dünyada olduğunuzu sakın unutmayın. Sevinçliyken, heyecanlıyken, üzüntülüyken karar vermeyin. Her konudaki kararlarınızı sakin ve o şeye ihtiyacınız olmadığı zamanlarda verin.
Para avcılarıyla, zaman canavarları aynı parkurda yarış halindeler. Bunların hedefi tabii ki dürüst insanlar.
Tacizci ve dolandırıcılar
Tacizciler sizi ekler; sonra da güller, bülbüller, şarkı videoları gönderir. Tanışmanın arkadaşlıktan duygusallığa uzması için bu internet figürlerini kullanır dururlar.
Dolandırıcılar ise bugünlerde pik yapmış durumda. Müşterisi olduğunuz bankanın sizde kayıtlı olan telefonundan arayan köstebekler, bir kurumdan para puan hediye çeki almış olduğunuza kadar çeşitli taktiklerle size ulaşırlar. Bunlara bir parça itibar edenler elini, kolunu, sonra da gövdeyi kaptırmayı göze alsınlar!
Ne yapmak lazım?
Sizi polisim diye arayan, bankadan arayan, para puandan hediye çekinden bahsedenleri hiç çekinmeden engelleyin. Uzunca konuşup başınızı ağrıtmanıza bile lüzum yok! Devlet herhangi bir durumda sizi kuruma davet eder zaten, merak etmeyin!
Tekzip itirazın şanından, bu şan da sizinle olan alakaya bağlıdır
‘’Benim yazım bilimsel bir yazı değildi istersen tekzip gönder abi!’’ diyeceğiniz türden kişiler de türemiş. Millet editör olmuş yazı kritiklerine başlamış. Sizin yaptığınızı ‘’sizin katkılarınızla’’ diye sunanlar mı dersiniz, sizin yazınızı milletin içinde yanlış bulma derdiyle didikleyenler mi dersiniz. Bayağı tecavüz yani!
Bunları da engelleyin; kimsenin ahlakını değiştirmek kimseye kalmamış. Bunu ailesinin yapması gerekirdi. Geç kalınmış bir hizmet olur!
Beynin koşullandırmalarında etkisi olan amigdala benim için hala sürüngen, ilkel ve hala da çok etkili. ‘Teşbihte hata olmaz’ der çıkarım. Çünkü hep aynı tür eşi seçenler de amigdalanın koşullanma etkileşimiyle hareket ediyor, farklı diğer hataları tekrarlayanlar da. Yani hem ilkel bir hayat yaşıyorlar, hem de sürünüyorlar. (Buraya gülücük emojisi koyabilirsiniz).
Zaman alıcı yaratıklar
Bu tipler emrivakiyi çok severler. Hiç istemediğiniz halde size bir eşyasını kakalamayı başarabilirler. Ama bunun altındaki sebebe dikkat edin; artık siz bir borçlusunuz! Onunla her yediğiniz yemeğin parasını ödeyecek, sosyal medya hesaplarına beğeni yapmak zorunda kalacak, onu hiç kıramayacak, size hemen gönül koyacağını bildiğiniz için her kadraja girmeye hazır joker kişisisinizdir. Her faaliyetine eklenen, her telefonu en az 2 saat dinlemek zorunda olan beleş bir psikologsunuz siz. Hatta bu telefonlar o kadar uzun sürer ki; bu arada 2 türlü yemek yapıp, üstüne çayınızı içip, tuvalete bile gitmiş olursunuz. (Buraya da gözleri ve ağzı açılmış bir emoji lazım).
Plancılar
Bu tipler en mükemmel görünmek için dar bir çevreyi kullanırlar. Benmerkezcidirler. Yardımsever imajları bunu kapatma zırhı gibidir. Adam tutuklansa 25 sene ceza alacak durumdayken parası ile yakına, yandaşa, akrabaya öyle kıyaklar yapar ki, ondan bahsederlerken peygamberden bahsediyorlar sanırsınız. Unutmayın her kıyağın altında bir plan vardır.
Ne yapmak lazım?
Hemen, bu kişi eğer size bir şey kakalamışsa bu şeyi bir şekilde kendisine iade edin. Sözlü ya da sözsüz saldırıların cevabını anında verin.
Bir şekilde hızla oradan uzaklaşın
Telefon, whatsapp, skype, mail, massenger’dan engelleyin. Geneli evinizi bilmez zaten. Çünkü bu tipler insanları ayağına çağırmaya bayılırlar, sizi ziyaret etmek gibi bir incelikte bulunmamışlardır. Adresinizi değiştirmenize gerek yok! (Buraya da ağzını ve gözlerini yamultan bir emoji mi koysak?! Ha ha haaa!)