Anımsayın.
2 yıl önce CHP’li İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, Fethiye Köyü Cami’nin cemiyet alanı olarak kullanılan bölümünü gezerek çalışmalar hakkında bilgi almıştı. İşte tam sırada birileri tarafından bir fotoğraf servis edilmiş ve “Fatma Kaplan Hürriyet Camiye ayakkabı ile girdi” diye propaganda yapılmıştı.
Tabi malum trol görevi üstlenenler boş durmayarak akıllarınca CHP ve Fatma Kaplan Hürriyet’e saydırmaya başlamıştı.
Oysa Belediye Başkanı Hürriyet camiye ayakkabı ile girmek gibi bir durumun söz konusu olmadığını, ziyaret edilen yerin cami olmadığını defalarca açıklamıştı.
Önceki gün İzmit Belediyesi’nin meclis toplantısında Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet Fethiye Köyü Cami’nin cemiyet salonunun revizyonuyla ilgili bilgi verirken:
“Burayı hatırladınız mı? Canımızı çok yaktığınız, bizi çok üzdüğünüz, oranın halkını da hırpaladığınız ‘Camiye ayakkabıyla girdiler’ diye feveran ettiğiniz ama aslında camii olmayan muhtarlık ofisi ve çok amaçlı salonun yapılması için incelemek üzere gittiğimiz yapı.”dedi.
Bunun üzerine söz alan AK Parti meclis üyesi Şener İnce söz alarak şöyle demiş:
“Oranın din adamı da benim arkadaşım. Ben oranın cami olarak kullanılmadığını biliyorum.”
Şimdi sormazlarmı , biliyordun da niye 2 yıl önce bunları söylemedin?
Peki o sırada gazetelerinde, köşelerinde Fatma Kaplan “Hürriyet camiye ayakkabı ile girdi, din düşmanı” şeklinde toplumu galeyana getirecek, sinir uçları ile oynayacak yalanları yazanlara ne demeli?
Siyasette bel altı, yalan dolan belki bir anlık inandırıcılık sağlar fakat uzun sürede gerçekler her daim ortaya çıkar.
Çünkü güneş balçıkla sıvanmaz!
Ayrıca sadece Fatma Kaplan Hürriyet değil, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın için benzer yalanlar ortaya atılsa buna öncelikle karşı çıkarım.
Benim gibi düşünmüyor, yaşamıyor diye ona kötülük yapmak erdemli bir insanın yapacağı şeyler değildir.
Hepimiz birbirimizin siyasetine, düşüncesine, yaşam tarzına karşı saygılı olursak, demokratik teammüller içinde davranırsak her şey çok daha güzel olacaktır.
Siyasetin yalandan, kötülükten arındırılarak demokratik, ahlaki etik çerçevesinde yapılması için hepimize büyük görevler düşüyor.