Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Gebze Şube Başkanı S. Nilgün Aydın ADD kurucusu, hukukçu Prof.Dr. Muammer Aksoy 'un katledilişinin 34. yıldönümü nedeniyle bir açıklama yaptı.
Açıklama şöyle:
"Tam bağımsızlıktan yoksun bir devlet, siyasal rejim sorunu dahil, hiçbir sorunu halk yararına çözüme kavuşturamaz. Sömürgen devletlerin uşağı haline gelir.
Muammer Aksoy
"Uygarlıktan yana olanlar, gericilikten yana olanlar kadar yürekli ve özverili olmadıkça, Türkiye'nin aydın ufuklara doğru gidişi sürdürülemez, dahası Ortaçağcı karanlığa gömülmesi önlenemez."
Muammer AKSOY
Son nefesine kadar, Atatürk ilkelerinden, Cumhuriyetin temel niteliklerinden, insan hak ve özgürlüklerinden ödün vermeyen, toplumsal sorunları, yazan, konuşan, tam bağımsızlıkçı, Milli Petrol Davasının yılmaz savunucusu, Türkiye'yi bekleyen şeriatçı tehlike karşısında uyarılarda bulunan, Laiklik ilkesinin ateşli savunucusu, Atatürkçü Düşünce Derneği Kurucu başkanımız, Devrim Şehidimiz Prof. Dr. Muammer Aksoy'un katledilişinin 34. yıl dönümünde sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz.
Düşüncesi düşüncemiz, mücadelesi, mücadelemizdir.
"Atatürk'ün çağdaş ve Laik ülkesini, ortaçağ karanlığına din devleti yolu ile sürüklemek isteyenlere karşı, tam bağımsızlığın bilinci ile direnmek zorundayız."
Muammer Aksoy
Bugün toplumsal hafızamızı yoklama zamanıdır,
Cumhuriyet kazanımlarımızın yitirilmeye başladığını gören dönemin devrimci aydınları, gelecek tehlikenin daha da büyük olacağını öngörerek Prof. Dr. Muammer Aksoy önderliğinde ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ'mizi kurdular.Derneğimizin kuruluşunun üzerinden 8 ay geçmemişti ki Prof.Dr. Muammer Aksoy hain bir saldırı ile katledildi.
Bu cinayetle Türkiye yeniden karanlık suikastlar dönemine girdi.
Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Turan Dursun, Eşref Bitlis gibi birçok aydınımız canlarını verirken, aynı dönemde, Sivas katliamı,Başbağlar Katliamı gibi kitlesel Cinayetler işlendi.
Abdi İpekçi, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Balyoz, Ergenekon kumpas davalarında ölenler de.. devrim şehitlerimiz, demokrasi şehitlerimiz...
Adını saydığımız, sayamadığımız değerli demokrasi savunucuları , emperyalizmin ve onun yerli işbirlikçilerinin oyunlarını gördükleri, gördüklerini ifade ettikleri, yazdıkları için, ulusal bütünlüğe, tam bağımsızlığa inandıkları için katledildiler.
Çağdaş bir toplum ülküsüyle kurulmuş Laik, Demokratik Türkiye Cumhuriyeti, her türlü engel ve sorunları aşarak, çağdaşlaşma yolundaki tarihsel yürüyüşünü sürdürecektir.
Laik Cumhuriyeti ve Atatürk devrimlerini, korumak, savunmak yolundaki şehitlerimiz unutulmayacak, enin de sonun da CUMHURİYET kazanacaktır.
Unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız.
Demokrasi şehitlerimizin kaybından duyduğumuz acımızı bir kez
daha ifade ederken,
Atatürk ilke ve devrimlerinden ödün vermeyeceğimizi,
Değerlerimizin, kazanımlarımızın savunucusu olmayı sürdüreceğimizi,
Devrimci mirası koruyacağımızı bir kez daha kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Aydınlanmanın ışığı sönmez.''