Türkiye-AB yüksek düzeyli iklim diyaloğu toplantısının ikincisi için Ankara’ya gelen Avrupa Komisyonu Kıdemli Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, bir dizi temaslarda bulundu. Avrupa Komisyonunun Avrupa Yeşil Mutabakatı ve İklim Yasası konusundaki çalışmalarından sorumlu olan Timmermans, ilk olarak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Ticaret Bakanı Mehmet Muş ile görüştü. Timmermans bu görüşmelerde yeşil dönüşümde Türkiye ile AB arasında yakın işbirliğinin önemine dikkat çekti. Timmermans, Paris İklim Anlaşması hedefleri doğrultusunda küresel sıcaklık artışını 1.5 derece ile sınırlı tutma önceliğine değindi, Türkiye’nin 2053 sıfır emisyon hedefi ve ulusal katkı beyanını COP 27 öncesinde güncelleme taahhüdünde bulunmasının önemini vurguladı.
STRATEJİK BİR FIRSAT
Avrupa Komisyonu Kıdemli Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile ortak yapılan basın toplantısında da "Benim de AB adına burada olmam, bu sürecin devamı açısından sembolik önem taşıyor. Bizler, çocuklarımız ve torunlarımız için daha iyi bir dünya, daha iyi bir çevre ortaya koymak durumundayız. Bunun için de şimdiden çalışmaya başlamalıyız. Türkiye ile olan diyaloğumuzun hem AB için hem de Türkiye için stratejik bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Çünkü içinde bulunduğumuz politik ortam çok zorlu. Barbarlığı reddeden ülkelerin bir arada durması gerekiyor. Ukrayna'nın barışçıl halkına yapılan bu işgali reddeden ülkelerin bir arada olması gerekiyor" diye konuştu.
İŞ DÜNYASI İLE BİR ARAYA GELDİ
Frans Timmermans, ziyaretleri kapsamında iş dünyası ve sivil toplum temsilcileri ile de bir araya geldi. İş dünyası ile düzenlenen çalışma yemeğine Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Başkanı ve TOBB Başkan Yardımcısı Ayhan Zeytinoğlu da katılım sağladı.Toplantıda Timmermans, AB ve Türkiye ilişkilerinde karşılıklı yarar temelinde işbirliği yapmanın kritik önemde olduğunu belirtti. Timmermans, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın Avrupa’yı 2053’te dünyanın ilk iklim nötr kıtası haline getirmeyi hedeflediğini, bu hedefe ulaşmak için AB ve Türkiye’nin yakın çalışmasının önemine değindi ve özellikle döngüsel ekonomiye geçiş, yenilenebilir enerji, güneş ve rüzgar enerjisinin payının artırılması ve yeşil hidrojen gibi alternatif yakıtların üretimi gibi konularda Türkiye ve AB’nin birlikte çalışabileceğini belirtti.
ZEYTİNOĞLU-TİMMERMANS GÖRÜŞMESİ
KSO Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Başkan Yardımcısı Ayhan Zeytinoğlu, Timmermans’a iş dünyasının Türkiye’nin AB üyelik hedefi, gümrük birliğinin güncellenmesi, vize serbestliği ve yeşil mutabakat konularına verdiği desteği aktardı. AB ve Türkiye arasında başlatılan pozitif gündem kapsamında ilişkilerin canlandırılmasının önemine değinen Zeytinoğlu, özellikle gümrük birliğinin güncellenmesi sürecinin yakın zamanda başlatılmasının iki taraf arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin gelişmesi ve derinleşmesine katkıda bulunacağını belirtti. Zeytinoğlu, Türkiye’nin
güvenlik, enerji ve göç gibi konularda AB’nin çok yakın bir ortağı olduğunu hatırlattı. 3 milyon 700 Suriyeli’ye ev sahipliği yapan Türkiye’nin, Avrupa’nın üzerinden önemli bir yükü aldığını belirtti.
Almanya’nın her bir mülteci için yaklaşık 30 bin avro harcadığını ve bu hesapla, Türkiye’nin gerçekleştirdiği insani görevin öneminin ve maliyetinin daha iyi anlaşılabileceğini söyledi.
YEŞİL MUTABAKAT KONUSU
Zeytinoğlu, yeşil mutabakat konusuna da değindi. Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın bir dönüşüm baskısı yarattığını ancak bunun yanında fırsatlar da barındırdığını belirtti. Hemen her sektörde köklü bir dönüşümü gerektiren yeşil mutabakatın Türkiye ve AB’yi bir araya gelmeye zorladığını belirten Zeytinoğlu, özellikle AB’nin Türkiye’ye yaptığı yatırımların artarak devam etmesinin kritik önemde olduğunu vurguladı. Yeşil ekonomi, hidrojen, güneş enerjisi, elektrikli araç gibi alanlara yapılacak yatırımların Türkiye-AB ticari ve ekonomik ilişkilerinin iki tarafın da yararına olacak şekilde gelişmesine katkıda bulunacağını belirtti.
Bu görüşme sonrasında Timmermans, twitter hesabından Türk iş dünyasının, yeşil dönüşüme geçiş ihtiyacını benimsediğini ve sürdürülebilir bir şekilde rekabet etmek, ticaret yapmak ve büyümek için bu süreci fırsat olarak gördüğünü anlatan bir paylaşımda bulundu.