İnsan,"kim" olduğunu bildiğini sanır fakat
"kim değilim"
noktasından kendine bakmaz ,kendini tanımlamaz.
Örnek:
Ben kendimi nasıl tanımlayamam?
Arkadaşlarım beni nasıl tanımlayamaz?
Sevmediğim kahramanlarım kimlerdir?
Yaşamımda,işimde en kötü şey nedir?
Hayatımda neleri başaramadım?
En büyük başarısızlığım nedir?
Para sınırı olmasaydı ne yapmazdım?
Sorumluluk sınırı olmasaydı ne yapmazdım?
Boş zamanlarımda ne yapmam?
Bunları yanıtlarken zorlanırız.
Çünkü "kim değilim" sorgulamasını, yapmayız. Ama kim değilim noktalarını doğru tespit edebilenler aslında "kim"olduklarını
belirlerler.
......
Özünde vizyon; yüreğinin derinliğine baktığında netlik kazanır.
İçine yolculuk yapan,bakabilen yol alır..
Sadece dışımızdan bakma, odaklanma hayalidir..
İnsan ,kişilik özelliklerini bilerek kişilik bahçesini düzenler.
Enerji kaynakları yatkınlığınızını biliyor musunuz?Yani dışa dönük müsünüz yoksa içe dönük mü?Enerjinizin merkezini dış dünya mı belirliyor
iç dünyanız mı?
Bunların bilincinde olmak önemlidir.Bu yaşamsal yönlenmenizi etkiler. Kah geliştirir kah engeller.
Bilgi toplama yatkınlıklarınızı biliyor musunuz?Algılama yollarımız nedir?
Yani somutsever misiniz yoksa sezgilerinize göre mi bilgi toplama yakınlığınız var?
Karar verme yatkınlıklarınız neler ?
Yani edindiğiniz bilgileri değerlendirme ve karara ulaşma yollarinizda hisleriniz mi ağır basıyor yoksa tezcilik denilen düşünce zemininiz mi?
Seçtiğiniz yaşam nedir?
Bütün bunlar ;kişilik zemini ve mizacınızın sonuçlarıdır.
Beyninizin cinsiyetini biliyor musunuz?
Ne yani beynin de cinsiyeti mi varmış?
Ne mi demek bu?
Erkek bireyin beyin cinsi illa ki erkek beyin;kadın bireyin beyin cinsi illa ki kadın beyin olacak diye bir kural yok.
Beynimizin cinsini nasıl belirleriz ?
Basit bir alıştırma yapalım.
Sağ elinizin avuç içini kendinize çevirin.
Parmaklarınız dik olsun.
Yüzük parmağınız işaret parmağından uzunsa beyin cinsiniz:ERKEK ,
İşaret parmağınız,yüzük parmağınızdan uzunsa beyin cinsiniz:KADIN demektir.
Ne anlamı var bunun?
Erkek beyin ;olayların yüzeysel yanına ve anında müdahaleye,
işi bitirmeye yatkındır.
Kadın beyin ise bunlarla beraber olayların derinliğini analiz eden,kafa yoran daha analitik bir yaklaşım içindedir .
Kişilik renginizi biliyor musunuz?
Dört ana renkte sınıflandırılıyor bu çalışma.Sarı,kırmızı,
mavi,yeşil diye.. Her rengin farklı kişilik özellikleri yansıttığı belirlenmiştir.
Kişilik özelliklerimizi, kişiliğimizi oluşturan, etkileyen ,çevreleyen geliştiren, engelleyen bütün olanı biteni bilmeden yaşamın içinde yer alıyoruz.
.
Zihin yapımıza gelince;
iki parçalıdır.
BİLİNÇ /BİLİNÇLİ ZİHİN:
Pratiktir.Analitiktir.
Yani düşünen aklımızdır. İnsanın kendisi,kendini tanıma yeteneği,
yaşantıları ve dünya üzerindeki bilgisi.
İçsel ve dışsal durumun o andaki farkındalığı...
ÖZBİLİNÇ:
Farkındalık.Benlikle olan gerçeklikleri kavrama ve yorumlama...
BİLİNÇALTI(Altbilinç):
Uyurken dahi çalışan eşsiz sistem.Bütün duyularımızla algıladığımız her şeyi bilgisayar yazılım programı gibi kaydeden ve gerektiğinde kullanılmak üzere "bilince" veren parçadır.
Buzdağının altında kalan kısımdır.Anılar, kişilik bozuklukları,tramvalar,
fobiler,rüya bilinçaltıdır. Bilinçaltına itilen ve orada yer etmiş olan yaşanmışlıklar,olumsuz
olanları ayıklamadan,
"bilinç düzeyinde ilerleme" zorlaşır.
.......
Bilinçli zihin; Mantık arar.Bulamazsa çatışır.
Kısa süreli hafızamızın bulunduğu zihindir .
Bilinç,bilinçaltının aksine
unutur .
Bir bilginin kalıcı olması için bilinçaltına inmesi yani "içselleşmesi" gerekir.
Bilinçli zihin;iradenin merkezi olsa da kararların eyleme dönüşmesi ve kalıcı hale gelmesi "bilinçaltına"
bağlıdır.
BİLİNÇALTINI ÖNEMSE, BİLİNÇ İÇİN...
Zihnin ;bilinçaltı kısmı anne karnına düşüşle oluşmaya başlar.
BİLİNÇALTI kaydeder.
Organik bilgisayardır.
10-12 yaşına kadar aldığı bilgiyi,düşünceyi sorgulamadan kaydeder, depolar.
Örnek:
Nazar değmesin diye çocukları "çirkin" diye sevdiğinizde çocuğun bilinçaltına şöyle kayıt oluyor:
"Beni güzel buluyorlar,
nazar değmesin diye çirkin diyorlar."demiyor maalesef.
Bilinçaltı; somut haliyle
"Çirkin"ifadesini alıp kaydediyor.Sonrasında çocuğun güzel olduğuna inanması zorlaşıyor
Bunun içindir ki;
ilk çocukluk(0-6 yaş)
Ve orta çocukluk(6-12 ) dönemleri yani ebeveynlerin,çevreleyen ilişkilerdeki etkileyen,
ANA OKULU ve İLKOKUL ÖĞRETMENLERİNİN çok ama çok özenli olmaları gereklidir.
Çünkü o yaşlarda bilinçaltı ,sorgusuz kayıttadır.Söylem diline ve davranışlara dikkat edilmelidir.
Anne-baba,çocuklarına ne söylediklerine özen göstermelidir.
"Senin çalışma azmin yok."
"Aklın bir karış havada"
"Sen sorumsuz birisin."
"Çabuk pes ediyorsun "
"Bencilsin.Ye, iç, yat."
"Senden birşey olmaz."
"Dikkatin bozuk ."
"Hayatta hedefin yok."
"Uyumsuzsun. "Vb.
Bu söylemler tekrar tekrar ifadelenir. Bilinç altına kaydolur.
Sonrasın da ;
Ben ,uyumsuzum,
Ben ,sorumsuzum,
Ben ,bencilim,
Ben, başaramamışım,
Ben ,yapamam,
Ben, kazanamam,
Benim hedefim yok,
Dikkatim yok,
Tembelim.
Benden adam olmaz .
Bana kimse inanmıyor.
Çalışma azmim yok.
Bu bilinçaltı, BİLİNCİ de olumsuz etkiler.
Ve çözüm güçleşir.
Bu söylemlerin yarattığı tahribatları, bilinçaltında temizlemeden ,BİLİNÇ düzeyimizi ilerletemeyiz.
Yılların bilinçaltında kayıtları ;bizim yaşamsal ilişkilerimizi,olaylara
bakışı,davranışlarımızı,
iletişim donanımlarımızı da etkileyendir.
Çünkü ;bilinçaltı
düşünmez.Ve zihnimizin
%95'ini oluşturur.
Yönetendir.Bilinçaltı,
olayları DUYGULARI ile kaydeder.
Bilinçaltı,kendisinde yerleşmiş olan bir inanç,düşünce kalıbını, alışkanlığını değiştirmez.
Örnek Vaka:
Matematik dersinde sozlüde başarılı olamadınız.
Öğretmeniniz de size kızdı ,bağırdı ,azarladı.
Sınıf arkadaşlarınızın çoğu da dalga geçti.
Küçük düşürüldünüz.
Onurunuz kırıldı.
Üzülüp incindiniz.
Bunları bilinçaltına kaydediyorsunuz.
Bu ders size, başarılmaz ve anlamam fikrini,
bu öğretmen de başarısız ,sevimsiz ve arkadaşlarınızın tutumu da olumsuz duygudaşlık oluşturacağından bu derse ilgi duymaz ,
çalışmazsınız.
Olumsuz yargıları ve bilgilenmeyi ,kodlanmayı aşmak için bilinçaltına ulaşmak gerekir.
Sonuçta kabul edilen gerçekleşir.
Mevlana der ki:"Gül düşünür,gülistan olur,
Diken düşünür,dikenlik olursun."
Bilinçaltına yerleşen fikrin kabul görmesi; yerine yeni bilgi konmasına kadar kalır.
Bu süre ne kadar uzun olursa yeni fikrin yer etmesi de o kadar zordur.
Farklı konularda yıllarca inandığımız ve buna bağlı tercihlerimizi değiştirmekte zorlanma nedeni bilinçaltımızdır.
Onun içindir ki yaşam bahçemizde bulunan dikenleri, ayrık otlarını temizleyerek daha ileri düzeyde BİLİNÇLİ ZİHNE varırız.
Bundan dolayı;
KİŞİLİK BAHÇEMİZİ TEMİZLEMELİYİZ...
Bilinçli zihinler için bilinçaltındaki gereksiz birikmişlerden arınmak gerekir.
Bilinçli zihinlerle,
Bilinçli tercihlere ermek için ;bilinçaltını bebeklikten itibaren sağlam zeminde geliştirmeliyiz.
Murat KAYA
Öğrenci Koçu ve
Eğitim Danışmanı,
Aile ve Sosyal Yaşam Danışmanı.
