“Anneme düştüğüm zaman beni kaldırmadığı ve sıcak sobaya parmaklarımı koyup ellerimi yakmama izin verdiği için teşekkür ediyorum. Çünkü ben deneyerek öğrendim. llk deneylerimi evde yaptım.” Bu sözler Canan Dağdeviren’e ait.

MIT Technology Review'un her yıl derlediği ve o yıl Macaristan'ın BM Daimi Temsilcisi Katalin Bogay'ın oturumunu yönettiği toplantıda 35 Yaş Altı Mucitler “listesinde yer alması münasebetiyle yaptığı konuşmasını “ Alan farketmeksizin, bilim yapmak devrimdi.” cümleleri ile bitiren Canan Dağdeviren kimdir?

Canan Dağdeviren, 4 mayıs 1985 tarihinde İstanbul’da doğar. Beş yaşındayken babasının hediye ettiği Marie Curie isimli kitap ile fiziğe karşı ilgisi oluşur. Kitaptaki kahramanların keşifleri Canan Dağdeviren’i etkiler ve kendisine ileriki yaşam yolculuğunda ilham kaynağı olur.

Eğitim hayatı serüveninin, lise döneminde 1999 depremi ile okulu hasar görünce Adana Seyhan ÇEAŞ Anadolu Lisesi’ne misafir öğrenci olarak gönderilir. Kocaeli Kitap Fuarı’nda Erdal İnönü ile karşılaşması ve kendisinden aldığı “Anılar ve Düşünceler” adlı eserinin yanında Erdal İnönü’nün sıcak davranması kendisi ile sohbet etmesi, Canan Dağdeviren’i oldukça etkiler. Annesi haricinde aile bireylerinin ve yakın çevresinin fizikçi olmasının doğru tercih olmadığını dile getirmelerine ,karşı çıkmalarına rağmen fizikçi olmaya karar verir ve lisedeki alan seçimini ona göre yapar.

Ankara‘da Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği bölümünden başarı ile mezun olur. Ardından İstanbul’da Sabancı Üniversitesi’nde tam burslu olarak Malzeme Bilimi ve Mühendisliği programındaki yüksek lisans eğitimini 2009’da tamamlar.

Canan Dağdeviren, 2009 yılında burs kazanır ve (UIUC)’da ABD‘de Illinois’te University of Illinois at Urbana-Champaign’de Malzeme Bilimi ve Mühendisliği bölümünde doktora eğitimine başlar. Doktora süresince fizik, elektronik, kimya alanlarının kapsamına giren esnek ve katlanabilir, vücut içine ve deri üstüne yapıştırılabilir ,giyilebilir elektronik aletler üzerinde çalışmalar yapar.

Bilimi seçmesinde Erdal İnönü ilham kaynağı olurken bilimsel buluşlarındaki ilham kaynağı da Canan Dağdeviren’in aile fertlerinin geçirdiği hastalıklar olur. Aile fertlerinin hastalıklarından esinlenerek kanser ve kalp hastalarının hayatını kolaylaştıracak buluşlar yapmaya karar verir . Bilim tarihine önemli imzalar atmış, katkı sağlamış bilim insanımız Canan Dağdeviren, beş yaşındayken 28 yaşındaki dedesi Hüseyin Dağdeviren’i kalp yetmezliği nedeni ile kaybedince dedesinin yaşına gelmeden kalp hastalıkları konusunda birşeyler yapmak için kendisine hedef koyar. Kalp atışlarının oluşturduğu enerjiyi elektriğe dönüştürerek bataryaya ihtiyaç duymadan çipi şarj eden “pilsiz çalışan kalp çipi” projesini hedeflediği gibi dedesini kaybettiği yaşta başarıyla gerçekleştirir. Sonrasında teyzesini meme kanserinden kaybedince meme kanserini erken teşhis edecek çalışmalar yapmaya karar verir. Cilt kanserini teşhis eden cihaz üreten projesini de başarı ile tamamlar.

Genç mucit, başka bir ilham kaynağının da Aşık Veysel olduğunu; “Ben bitmeyen kalp piliyle ilgili araştırmalar yaptığım dönemde birden aklıma Aşık Veysel geldi. Aşık Veysel,”Ben ölümlü dünyada hakikati gördüm diyor”. Aslında benim için de gerçekten öyle olmuştur. Fizik, kimya, matematik, biyoloji, elektrik-elektronik ve tıp gibi farklı bilimleri ortada birleştirip değişik bir proje hayal ettim. Bu proje aslında gerçekleşti. Kimsenin düşünmediği bir şeydi. Ama sonunda hakikate dönüştü ve ben o hakikati elimde tutabildim. Yine Aşık Veysel ”Ben gidemem sazım sen kal bu dünyada diyor. Benim de bir cımbızım var. Biz onu tutmak için kullanıyoruz. Mesela ben de bu dünyadan gittiğimde projelerim kalacak. O cımbız kalacak. Aşık Veysel’in sazı varmış, benim sazım da cımbızım olacak. Mesela benim türkülerim de patetler. Yaptığım turneler, böyle konferanslar.” sözleri ile ifade eder.

Üniversite’sinde araştırmalarına devam ederken bir yandan da Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Koch Laboratuvarı’nda çalışmalar yürüten Canan Dağdeviren daha 35 yaşındayken, dünyada medical mühendislik denince akla gelen ilk isimler arasında yerini almıştır. Canan Dağdeviren’in 12 makalesi, 2 patenti ve 25’in üstünde ulusal ve uluslararası ödülü bulunmaktadır.

Genç mucidimizin insanlık yararına daha nice başarılara imza atması, genç evlatlarımızın bilime yönelmesinde, insanlığa fayda sağlamasında ilham kaynağı olması ve en önemlisi de beyin göçü olmadan bu çalışmaları kendi ülkemizde yapabilecekleri koşulların oluşması dileği ile…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner55

banner48

banner72

banner62

banner73