SOSYAL AĞLAR YENİ OKULLAR MI ? -2

Öğrenci Koçu Eğitim Danışmanı Aile ve Sosyal Yaşam Danışmanı Murat Kaya, "SOSYAL AĞLAR YENİ OKULLAR MI?-2" başlıkla bir yazı kaleme aldı.

Cengiz Akgün
Cengiz Akgün
21 Aralık 2021 Salı 16:30
SOSYAL AĞLAR YENİ  OKULLAR MI ? -2

Eğitim,bireye  yaşadığı dünyayı keşfini  öğrenme sureci olmalıdır.

Sadece eğitimi bilişsel değil sosyal ve duygusal olarak da ele almalıyız. Nerede ve kiminle olursa olsun yaptığı işi seven, sorumluluklarıyla haklarını bilen, neyin önemli olduğunu öğrenmeye emek veren, öğrenerek -öğreten olmalıdır.

 Eğitim ;bireyin kendi yaşam binasını yani kendi oluşumunu inşa etmesidir.

 Unutulan şudur; çocuklar yaşadıklarını öğrenirler.

O zaman evde ,sokakta,

okulda ne yaşadıklarını doğru belirlemeliyiz.. 

 Çocukları yıllarca sınıflarda denetliyor ,

bilgi yüklüyor, aynı zamanda toplumsal fırsatlardan da uzak tutuyoruz. 

 Sebeb olduğumuz sonuçların temeline inmeliyiz.

Sonuçlara baktığımızda kendisiyle alay edilen çocukinsan ilişkilerinden uzaklaşıyor. Utandırılan çocuk bunu; günü geldiğinde acısını çıkarma, kin ve gareze yöneltiyor.

Okullardaki uzun  zaman süreci, tam gün eğitim yaklaşımı  ;aileleri, aile içi ilişkileri toplumsal yaşam ve çeşitliliğinden uzak tutan kurumlar haline getirdi.

Entellektüel karşıtı, özgüveni düşük, içsel özgürlük ve motivasyon- dan uzak ,kendi kişisel krizlerine dahi akıl erdiremeyen, sorunun parçası çözüm becerisinden yoksun  yurttaşlar mı yetiştiriyor okullar ?

Bir toplulukta bir arada yaşamayı öğrenmenin doğal yolu önce bireyler ve aileler olarak ayrı ayrı yaşamayı   öğrenmekten geçiyor.

 Kendinden memnun olan başkalarından da memnun olur gerçeğini unutmamalıyız... Toplumsal krizle gelen insan ilişkilerinin çok boyutluluğu okullarda krizlerin temeli olmuştur.

......

 Çocuklar ve yaşlılar toplumdan tecrit edilip dünya meselelerinden zaten uzak tutuluyor. Türkiye'de 20 milyona yakın öğrenci ve 

8 milyona yakın yaşlı nüfus bu süreç dahilinde  bulunuyor... 

Çalışanların açlık

sınırında uğraştığı bir 

toplumsal yapılanmada hangi kaliteden,

nitelikten , eşitlikçi

eğitimden bahsedilir? Çocuklar dinlenmiyor, yaşlılarla konuşulmuyor. Gündelik yaşamda zaten yoklar .

Çocuklarınsusturulduğu,

 yaşlılarında dinlemediği  bir toplumun geleceği de geçmişi de yoktur ve yok edilmektedir ....

Kesintisiz şimdi var... Yani anda kal,anı yaşa modası var artık !...

 Toplumsal ilişkilerde toplu yaşam kurallarında yaşamıyoruz. Sosyal ağlarda yaşıyoruz. Yaşamıyoruz, özünde. Yapayalnız, kalabalıklar içindeyiz vesselam  Varmışız gibi davranıyoruz ...

Facebook, Instagram Twitter, WhatsApp ve daha birçok adını bilmediğim sosyal ağ takipçisiyiz.

Ve günümüzün en büyük zirvesi,işgalcisi olan SİBER ZORBALIK ile

başbaşayız.

 20 milyon öğrencisi  yaklaşık nufusumuzun her 4 kişisinden biri kontrollü denetim, gözetim altında (Enazından okul saati) 

ve evde de aynılar... Yakkasik 8 milyon yaşlılar zaten kendilerinde tutsak... Gözetilen ortamlarda. 

 Giderek doğurganlık  oranlarında azalma,  ömrün uzamasıyla da ölum oranları da azalma söz konusu.... 

Fakat  çocuk ve genç nüfus sayısı genel nüfus içerisinde azalırken, yaşlıların sayısı artıyor... Peki bunu yaşam boyu eğitim konusu olarak  çok boyutlu ele alıyor muyuz?   

İnsan, toplum, ulus, Dünya olarak yeni çıkmazlar ve sorunlarla başbaşayız ...

Anlamsız rekabet, a?Ailenin yok oluşu,

Şiddet ,kumar ,Alkol Uyuşturucu ,

Eğlence amaçlı cinsellik, Bir şeyler satın almaya adanmış yaşamlar,   Biriktirmek ....

Bütün bunlar bağımlı kişiliklerin sonuçlarıdır.. Peki hangi eğitimin çıktıları bütün bunlar  Sosyal ağların mı

 okulların mı eğitimi? Çocuklar aile ocağında, aile sıcaklığında doğal ortamlarında büyümeleri gereken yıllarda okullara teslim ediliyor...

Çalışan anne baba nüfusu bunu zorunlu kılıyor. Doğal yaşamdan kopuk ,bilgi depolaması sonucu ;gençlik evresinde de aynı sonuçta çoğunlukla  diplomalı işsizler olarak ailenize geri geliyor o çocuklar...

Çaresizliğin adı  ailede sorunlara  dönüşüyor.  Peki niçin okuyoruz? Peki eğitim alanına 

niçin bunca yatırım yapıyoruz?

 Milyonlarca öğrenci , milyonu aşan öğretim görevlileri ,devlet -özel okulllar, tesisat ,

donanım niye bunca hengame?

Yoksa bilinçle; yaratılan çaresizlikten kendi iktidarlarına medet mi umuyor, kurgulyor bu dünya egemenleri? Bakin çevrenize

günümüzde öğrenciler yetişkinler dünyasına ilgisizler ....

Hiçbir konuda merakları yok...

 Biraz merak ettikleri şeyler de dahi ilgileri geçici ...

Kendi seçtikleri konulara bile yoğunlaşamıyorlar. Öğrenciler gelecekle ilgili  yarınımız  bugüne bağlı oluşuyor fikrinden duygusundan uzaklar.

Bitip tükenmek  bilmeyen ,şimdiyi yaşama arzusu...

İçinde bulundukları"AN" bilinçlerinin sınırı ....

Tarih dışılar.. 

Geçmişin bugüne, bugünün yarınki tercihlerine ,yaşamına etkilerine dair değerleri ve duyguları yok....

 Öğrenciler birbirlerine karşı da acımasız, şefkatsiz ,zayıflıklarına gülüyorlar, yardıma muhtaçlara düşmanlar,

 samimiyetten ,açık yüreklilikten rahatsızlar... Öğretilmiş çaresizliklw, yapay davranışlarla, arkasında saklandıkları maskeli balolardalar... Kendilerince dışarı yansıtılan kişi değiller... 

 Güçlükler karşısında bağımlı, edilgen,ürkekler. Bu  ürkeklik çoğunlukla cesaret gösterisi öfke ve saldırganlıkla kamufle edilse de metanetten yoksunlar ....

Bunları bu hale bu gelişimsizliğe bildiğimiz okullarda mı getiriyor  yoksa "sosyal ağ" dediğimiz başıboş okullar mı ?

Çocukların sahip oldukları zamana bakalım ;okul gün boyu  sonra TV -teknoloji vb... Okul,askeri ve toplum eğitiminin temel ilkeleri ve ihtiyaçları üzerine ciddiyetle eğilmeliyiz. 

Birileri çıkarları ,

egemen iktidarları için eğitim değil ;

ulusumuzun geleceği için insanlık için eğitimi öncelikli kilmaliyiz  Uzmanlar yukarıdan aşağıya son 170 yıllık zorunlu okul eğitiminin dünyada ve ülkemizde de  dayatıyor...

 Sonuç giderek daha da yaşanmaz bir gelecek... 

 Öğretmek hevesi yerini öğretme isteğine dönmelidir.

 Çocukların kendi kendilerine bilgi edinme zamanlarını onlardan çalmalıyım...

 Çocukları küçük yaştan, bağımsız olarak çalışma alanlarına sevk edelim. Ve onlara güvenmeliyiz. Her çocuğun biricik kişiliğini kendi ayaklarının üzerinde durma becerisini kendini geliştirme şansına sahip olduğunu kavrayalım. Artık ;.

demokrasiye 

 Özgür birey hukukuna,   Samimi aile ortamına,

 dönme zamanı....

 Çünkü önemli olan, önemli görülen ,değer verilen hiçbir şey sıkıcı olmaz...

 Aksi halde;. geleceğimiz sosyal ağlar içinde yok olur ,söner gider...

EN BÜYÜK OKUL YÜREĞİMIZDİR...

 Bütün ağlar ve de bağlar orada....

18.12.2021

Kuşadası 

Murat KAYA 

Eğitimci

Anahtar Kelimeler:
GözaltıFETÖAvukat
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner55

banner48

banner72

banner62

banner73