Avrasya İşadamları Derneği Genel Başkanı, Türkiye Patronlar Platformu Genel Başkanı ve İTO Değişim Platformu Sözcüsü Ömer Faruk Başaran, siyasetin dilinin ayrışıtırıcı değil birleştirici olması gerektiğini belirtti.
Başaran şunları ifade etti:
"Siyasetin Dili Ayrıştırıcı Değil Birleştirici Olmalıdır
Siyaset, devletin idari kademelerinde yer alan politikacıların ülkenin yönetimi, ekonomisi ve güvenliği kapsamında sürdürdüğü çalışmalardır. Siyaset, hem iktidarda kalmak hem de halka hizmet sunmaktır.
Siyasetin Dili Nasıl Olmalıdır?
Siyasetin dili, barış ve kardeşlik dili olmalıdır. Toplumun çıkarlarını ortak paydada buluşturmalı, toplumu ayrıştıran değil birleştiren bir yapıda olmalıdır. Asla diğerini yok sayma, aşağılama, adeta kan davası gütme ve ötekine hakaret etme aracı hiç değildir, olmamalıdır. Günümüzde, siyasetin dili kamplaşmayı öne çıkaran, toplumu ötekileştiren ve tabanda düşman taraflar türetmeye zemin hazırlayan tehlikeli bir alan haline geldi.
Geçtiğimiz günlerde yaşanan elim olay, maalesef siyaset dilinin her geçen gün daha da kötüye gittiğini bizlere göstermektedir. Küçücük bir çocuğun siyasete alet edilmesi ve kullandığı kelimeler çok üzücüdür. Bu ifadeler kullanıldığı anda orada bulunan siyasetçilerin yaşananlardan keyif almak yerine bir müdahalede bulunmalarını beklerdik. Türkiye’miz gibi farklı etnik grupların ve mezhepsel farkındalıkların var olduğu bir ülkede, gerçekleşen böyle eylemler, lüzumsuz tartışmalara ve ayrışma tohumlarının ekilmesine sebebiyet vermektedir.
Hepimizin aynı gemide yolcu olduğunu unutmayarak, kişisel çıkarları değil toplumun çıkarlarını gözeten bir siyasi dil kullanılması şüphesiz ki güzel ülkemizi daha aydınlık bir geleceğe kavuşturacaktır.."