Anlamsız rekabet, ailenin yok oluşu,şiddet ,kumar, alkol, uyuşturucu ,eğlence amaçlı cinsellik, bir şeyler satın almaya adanmış yaşamlar biriktirmek.
Bütün bunlar bağımlı kişiliklerin sonuçlarıdır.
Peki hangi eğitimin çıktıları bütün bunlar?
Sosyal ağların mı okulların mı eğitimi?
Çocuklar aile ocağında, aile sıcaklığında doğal ortamlarında büyümeleri gereken yıllarda okullara teslim ediliyor...
Çalışan anne baba nüfusu bunu zorunlu kılıyor.
Doğal yaşamdan kopuk ,bilgi depolaması sonucu ;gençlik evresinde de aynı sonuçta çoğunlukla diplomalı işsizler olarak ailenize geri geliyor o çocuklar...
Çaresizliğin adı ailede sorunlara dönüşüyor.
Peki niçin okuyoruz?
Peki eğitim alanına niçin bunca yatırım yapıyoruz?
Milyonlarca öğrenci ,milyonu aşan öğretim görevlileri ,devlet ve özel okullar, tesisat, donanım niye bunca hengame?
Yoksa bilinçle; yaratılan çaresizlikten kendi iktidarlarına medet mi umuyor, kurguluyor bu dünya egemenleri?
Bakın çevrenize günümüzde öğrenciler yetişkinler dünyasına ilgisizler ....
Hiçbir konuda merakları yok...
Biraz merak ettikleri şeyler de dahi ilgileri geçici ...
Kendi seçtikleri konulara bile yoğunlaşamıyorlar.
Öğrenciler gelecekle ilgili ;yarınımız bugüne bağlı oluşuyor fikrinden ve duygusundan uzaklar.
Bitip tükenmek bilmeyen ,şimdiyi yaşama arzusu...
İçinde bulundukları "AN" bilinçlerinin sınırı.....
Tarih dışılar..
Geçmişin bugüne, bugünün
yarınki tercihlerine ,yaşamına etkilerine dair değerleri ve duyguları yok....
Öğrenciler birbirlerine karşı da acımasız, şefkatsiz, zayıflıklarına gülüyorlar, yardıma muhtaçlara düşmanlar, samimiyetten ,açık yüreklilikten rahatsızlar.......................
Öğretilmiş çaresizlikle,
yapay davranışlarla, arkasında saklandıkları maskeli balolardalar....
Kendilerince dışarı yansıtılan kişi değiller...
Güçlükler karşısında bağımlı, edilgen,ürkekler.
Bu ürkeklik çoğunlukla cesaret gösterisi öfke ve saldırganlıkla kamufle edilse de metanetten yoksunlar ....
Bunları bu hale bu gelişimsizliğe bildiğimiz okullar mı getiriyor yoksa "sosyal ağ" dediğimiz başı boş okullar mı?
Çocukların sahip oldukları zamana bakalım ;okul gün boyu sonra TV - teknoloji vb Okul, ve toplum eğitiminin temel ilkeleri ve ihtiyaçları üzerine ciddiyetle eğilmeliyiz.
Birilerinin çıkarları ,egemenlerin iktidarları için eğitim değil ;ulusumuzun geleceği için insanlık için eğitimi öncelikli kılmalıyız.
Uzmanlar yukarıdan aşağıya son 170 yıllık zorunlu okul eğitiminin dünyada ve ülkemizde de dayatıyor...
Sonuç giderek daha da yaşanmaz bir gelecek...
Öğretmek hevesi yerine, öğrenme isteğine dönülmelidir.
Çocukların kendi kendilerine bilgi edinme zamanlarını onlardan çalmalıyım...
Çocukları küçük yaştan, bağımsız olarak çalışma alanlarına sevk edelim.
Ve onlara güvenmeliyiz.
Her çocuğun biricik kişiliğini kendi ayaklarının üzerinde durma becerisini, kendini geliştirme şansına sahip olduğunu kavrayalım.
Artık;.demokrasiye Özgür birey hukukuna, Samimi aile ortamına,dönme zamanı............................................
Çünkü önemli olan, önemli görülen, değer verilen hiçbir şey sıkıcı olmaz...
Aksi halde; geleceğimiz sosyal ağlar içinde yok olur,söner gider...
EN BÜYÜK OKUL YÜREĞİMIZDİR..
Bütün ağlar ve bağlar orada yani yürekte…
MURAT KAYA /Eğitimci