GTÜ Mimarlık Fakültesi akademisyen ve öğrencileri, Mimari Tasarım dersleri kapsamında, Kandıra’da kırsal yaşam üzerine 117 Proje Üretti.
Gebze Teknik Üniversitesi(GTÜ) Mimarlık Fakültesi, Kandıra ilçesinin potansiyeline ışık tutacak bir çalışma ortaya koydu. 2023-2024 Güz Yarıyılı Mimari Tasarım V-VI dersleri kapsamında, Kandıra İlçesi Balcı ve Lokmanlı Köylerinin Seferler Türbe Mevkii proje alanı olarak belirlendi. Proje konusu olarak Kandıra Kırsal Yaşam Platformu (Rural Co- Habitation) tanımlandı. Projenin koordinatörlüğünü Mimarlık Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Türkeri ve Dr. Öğr. Üyesi Funda Tan Bayram yürütürken; Doç. Dr. Cahide Aydın İpekçi, Doç. Dr. Saniye Karaman Öztaş, Y. Mimar Tarhan Arıkan, Arş. Gör. Gizem Aslan, Arş. Gör. Esra Arslantürk, Arş. Gör. Merve Özdoğan, Arş. Gör. Şeyda Arslan ise atölye yürütücülüğünü üstlendi.
Öncelikle öğretim üyeleri ve mimarlık bölümü öğrencileri ile Ekim 2023’te proje alanına kapsamlı bir teknik gezi düzenlendi ve alan araştırması yapıldı. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile toplulaştırma çalışmaları devam eden Lokmanlı ve Balcı sınırları içerisinde yer alan Seferler Türbe mevkiinin bölgedeki potansiyeli yeniden irdelendi. Atölye çalışmalarının ardından 117 proje geliştirildi.
Kandıra’da bu büyüklükte bir proje çalışmasının ilk defa yürütüldüğünü vurgulayan atölye yürütücüleri çalışma ile ilgili şu açıklamayı yaptı;
İklim krizi, pandemi, sürekli artan nüfus yoğunluğu, düzensiz yapılaşma, yaşam pahalılığı, alt yapı yetersizliği, düşünsel ve fiziki göç gibi fazlasının sıralanabileceği başlıklar kent yaşamına temas eden konuların temel sorunsalları haline gelmiştir. Bu sorunsallar neticesinde, başka bir yaşam alanı arayışında olan kentli için kent örgütlenmesinden farklı olarak “kırsal” olana yönelme ve kırsalda yeni bir yaşam alanı tahayyülü kaçınılmaz bir durum haline erişmiştir. Bu tahayyül “Kentlinin, kenti kırsala taşımadan kırsala nasıl tutunacağı?” sorusu üzerinden belirmektedir.
Üretim, ürün, toprak, tohum, tarım, yeniden tarım, organik tarım, yaşamı sürdürülebilir hale getirme çabası gibi zihni kurcalayan yeni temalar öne çıkarmak mümkündür. Kırsal alanda yeniden yaşam pratiklerini öncüleyen bir buluşma-dayanışma olgusunun mekanını araştırmak, bu mekanı kırsal alanın yapma biçimlerini keşfederek ve yeniden yorumlayarak kurgulamaya çalışmak atölyenin temel dayanak noktasını oluşturmuştur. Bir buluşma-dayanışma merkezi olarak “kırsal yaşam platformu” yapısı/yapılarının bu beklentiye nasıl karşılık vereceği atölyenin araştırma konusudur.
Söz konusu projelerin yerel yönetimler ile paylaşılması ve kitap olarak yayınlanması planlanmaktadır.