DİSK’in zamlara ve her geçen gün daha da artan hayat pahalılığına karşı başlattığı yeni mücadele sürecine dair ilk kitlesel basın açıklaması İstanbul Kadıköy İskele Meydanı’nda gerçekleştirdi. Basın açıklamasına Çayırova’da kurulu bulunan Farplas işyerinde sendikalar hakları için mücadele eden işçilerde katıldı.
Basın açıklamasında ilk olarak konuşan DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu Ekim ayından beri devam eden Geçinmek İstiyoruz başlıklı mücadele sürecini özetledi ve önümüzdeki dönemin programı hakkında bilgi verdi.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu artan hayat pahalılığını rakamları aşan bir gerçek olarak çarşıda, pazarda markette, faturalarda yaşadığımızı söyledi ve pahalılıkla beraber işsizliğe de çare bulunmadığını vurguladı. Ülkeyi yönetenlerin yaşanan sorunlar karşısında sorumluluk almadığını söyleyen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu “Yetkiyi kim kullanıyorsa sorumluluğu da o üstlenecektir” dedi.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu konuşmasının devamında “Hayat Pahalı Emek Ucuz: Bu Böyle Gitmez” başlıklı mücadele sürecinin beş ana talebini şu şekilde açıkladı:
Elektrik, su, doğalgaz ve internet faturalarına yapılan zamlar geri alınmalı, faturalar vergi ve kesintiden muaf tutulmalıdır.
Tüm maaş ve ücretler en az asgari ücret artış oranı kadar artırılmalı, yılın daha başında enflasyon karşısında eriyen asgari ücret yeniden belirlenmelidir. En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine çekilmeli, EYT’lilerin emeklilik hakları verilmelidir.
Asgari ücretin üzerindeki vergi dilimi yüzde 10’a çekilmeli, dâr ve faiz gelirlerinin vergilendirildiği, çok kazananın çok vergi verdiği adil bir vergi politikası benimsenmelidir.
Esnaf kuryelik/kendi hesabına çalışma/özel istihdam bürosu/taşeron adı altındaki tüm güvencesiz çalıştırma biçimlerine son verilmeli, herkese güvenceli istihdam sağlanmalıdır.
İşçi sınıfının yaşadığı gelir kaybını telafi etmesinin en önemli yolu, sendika ve grev hakkıdır. Bu hakların kullanımın önündeki tüm yasal ve fiili engelleri kaldırılmalıdır.
Eylem “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganlarıyla son buldu.