Prof. Dr. Işın Çelebi: Atatürk’ün ekonomi politikası, devrime dayanıyor

GÜNDEM

Deneyimli ekonomistler Dr. Mahfi Eğilmez ve Prof. Dr. Işın Çelebi, Altınbaş Üniversitesinin 10 Kasım’a özel düzenlediği “Ekonomi Söyleşileri” programında bir araya geldi. 2 ünlü ekonomist Atatürk’ü Anma Programı kapsamında “Atatürk’ün Ekonomi Politikalarını” değerlendirdi.

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi, Eski Ekonomi Bakanı Prof. Dr. Işın Çelebi, Atatürk’ün ekonomi politikasının devrime dayandığını belirtti. Daha 19 Mayıs 1919’da devrim kafasıyla yola çıktığını ifade ederek, sürece sadece madenlerin Etibank kanalıyla değerlendirilmesi ya da şeker fabrikalarının kurulması olarak bakmamak gerektiğini anlattı. “Atatürk’ün ekonomi politikası çok önemli ve bütünsel bakmak lazım. Harf ve eğitim alanındaki yeniklikleri yaparken asıl istediği aydınlanma çağını başlatmaktı. Böylece Türkiye’nin kendi süreci içinde 100 yıllık bir Cumhuriyet geleneği oluşturduğuna dikkat çekti.

Dinamikler ve ilk adımlar nasıl oldu?

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mahfi Eğilmez, kurtuluş savaşından yeni çıkmış Cumhuriyetin, mali açıdan iflas etmiş, tarım ürerimi savaş nedeniyle %10’ a gerilemiş, sanayisinin olmadığı bir tablo ile karşı karşıya olduğunu hatırlattı. Kapitülasyonların Lozan Antlaşması ile kaldırıldığını ancak 1928’e kadar 5 yıl daha Osmanlı gümrük sisteminin muhafaza edilmek zorunda kalındığını anlattı. Bu dönemde Türkiye’nin henüz ithalatı kısıtlayamadığını, açık pazar olduğunu dile getirdi.

Atatürk’ün ekonomi politikalarını 2 dönemde incelemek gerektiğini anlatan Dr. Mahfi Eğilmez, özel sermayenin henüz gelişememiş olması nedeniyle, Türkiye Cumhuriyeti’nin devletçi politikaya giriş yaptığını dile getirdi. Mahfi Eğilmez, İzmir iktisat Kongresi’nin ekonominin temel yapı taşlarından biri olduğunu belirtti. İlk defa 5 yıllık sanayi planı yapıldığını ve dış ticaretin kısıtlandığını anlattı. 1929’da tüm dünyayı etkisi altına alan Büyük Buhran’ın da etkisiyle KİT diye bilinen Kamu İktisadi Teşekküllerinin devlet eliyle planlandığını hatırlattı. Bunun tam olarak Keynesyen politikanın uygulaması olduğunu vurgulayan Mahfi Eğilmez, “Nerde eksiğimiz var ise devlet orada planlama yaptı. Sümerbank hem banka hem tekstil üreticisidir. Etibank kuruluyor, madenler devletleştiriliyor. Ziraat Bankası, topladığı mevduatla çiftçiyi destekliyor. Halkbank, esnaf ve tüccarı desteklemek için kuruluyor. Kabotaj Kanunu ile limanlar devletleştiriliyor. Denizcilik Bankası Kuruluyor. Tüm bunlar planlamayı gerektiren zor işler.” şeklinde konuştu.

“Atatürk bugün yaşasaydı nasıl yapardı diye düşünüyorum”

Prof. Dr. Işın Çelebi de Atatürk’ün bu kurumsal yapılarla reform sürecini başlattığının altını çizdi. Türkiye’nin, İtalya’nın yaşadığı Rönesans dönemini 1919 sonrasında yaşadığını ve çok başarılı olduğunu anlattı. Bugün hala “Atatürk, Yaşasaydı nasıl çözerdi? diye düşünmeyi kendisine prensip edindiğini dile getirdi. Fransa’ya vergi veren Afrika ülkelerini hatırlatan Işın Çelebi, “Bugün Afrika’daki şirket yöneticilerini hala Fransız Hükümeti belirliyor. Orta Afrika Cumhurbaşkanı ile görüştüm geçtiğimiz hafta. Seçime hazırlanıyorlar. Atatürk’e ve reformlarına büyük saygı duyuyorlar. Atatürk ne yaptı da bu durumdan kurtuldu” diye merak ediyorlar.” şeklinde konuştu. Atatürk’ün çağdaşlaşma ve aydınlanma sürecinin hepsine büyük örnek olduğuna işaret eden Işın Çelebi, “Dünyaya örnek olduğu için 1938’de vefat ettiğinde tüm dünya ayağa kalktı” değerlendirmesini yaptı.

Teknolojinin toplam ihracat içindeki payı %3

Işın Çelebi bugünden örnek vererek, teknolojinin toplam ihracat içinde payının %3 olduğuna dikkat çekti. Bunun %15’e çıkarılması gerektiğini vurguladı. Teknolojide ilerlerse Türkiye’nin ekonomisinin düzeleceğini savunan Işın Çelebi, “Oysa bugün İnternet kullanımında 105. sıradayız. Bu hızla dünyanın kalkınmasına ayak uyduramayız. Şu anda Türkiye’nin fiber optik alt yapısı 400 bin km. Gana ile aynı. Ben inanıyorum ki, Atatürk bugün yaşasaydı bunu 5 milyon km’ye çıkarırdı ve bu devrimi yapardı.” dedi.

“Planlama çok önemli”

Mahfi Eğilmez de son olarak, Atatürk devrimlerinin tam anlamıyla yapısal reform niteliğinde olduğunu kaydederek, eski bir sistemi çağdaş bir sisteme dönüştürdüğünü belirtti. “Ekonomi, eğitim ve hukuk gibi alanlarında toptan reform demek. O nedenle 5 yıllık planlar çok önemli.” dedi. Günümüzün ihtiyaçlarına göre bugün de yapısal reformların hayata geçirilmesinin şart olduğunu dile getirdi. Eğilmez, “Eğitimin kalitesinin artırılması, hukukun üstünlüğünün tesisi, kadın cinayetlerinin çözülmeye başlaması ile ekonomi zaten çözülür. O daha kolay bir süreç.” dedi

Dr. Mahfi Eğilmez

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.