Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun görevlendirmesi ile Artvin Hopa’dan Hatay Samandağ’a Türkiye’nin Güvenli Limanı CHP gemisi ile rota çizen Denizcilik, Balıkçılık ve Su Ürünleri Sektörü Saha Çalışma Programı başkanı Sinop Milletvekili Barış Karadeniz ikinci kez Kocaeli kıyısından demir aldı. Balıkçıların sorunlarını gündeme taşımak ve çözümü noktasında gerekli çalışmaları yürütmek üzere Kandıra’nın ardından bu kez Karamürsel’e gelen Barış Karadeniz’i, CHP Parti Meclisi üyesi Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, CHP Kocaeli Başkanı Harun Özgür Yıldızlı, CHP Kocaeli İl Yönetim Kurulu üyeleri, CHP Karamürsel İlçe Başkanı Suat Ülkü ve ilçe yöneticileri karşıladı.
DENİZDE HAREKET ALANIMIZ KALMADI
CHP’li heyet, Karamürsel Su Ürünleri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Erbay, Karamürsel Ereğli Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Ömür Bayraktar ve kooperatiflere bağlı balıkçılar ile bir araya geldi. Kocaeli’deki liman, iskele, depolama sahası, tersane ve fabrika kurulumlarının kıyılardaki orantısız büyümenin balıkçılara avlanma alanı bırakmadığını ifade eden kooperatif üyeleri, denize her açıldıklarında ceza yağmuruna tutulduklarını söyledi. Şahıslara ait iskelelere verilen izinlerin de büyük sorunlara yol açtığını ifade eden balıkçılar, “Şahıslar iskele kuruyor. Oraya belinde silahlı bir bekçi de koyuyor. Hem tehdit ediliyoruz, hem de anında bizlere ceza kesiliyor. Denizde hareket alanımız hiç kalmadı” dedi.
BALIKÇININ ADI YOK CEZASI ÇOK
Tersane kıyılarına da giriş çıkışlarının yasaklandığını ifade eden balıkçılar, “Tersanede yapılan kumlama tozunu motorlarla suyun altına bırakıyorlar. Balıklar ölüyor, kıyıda yaşam yok. Birçok alanda derin deşarj uygulaması da var. Burada kıyı boydan boya zaten tersane, fabrika, liman ve şahıs iskelelerine ait. Denize açılamıyoruz. Avlanma noktalarımız yok denecek kadar az. Bu noktalara ulaşmak istesek de zaten ulaşana kadar ceza yemiş oluyoruz” ifadelerini kullandı. Meslek grupları içerisinde de zaten resmi olarak yer almadıklarını söyleyen balıkçılar, “Kayıtlarda serbest meslek erbabı, çiftçi diye geçiyoruz. Balıkçılar bu sebeple birçok bakanlığa bağlı. Her birinden deniz açılmak için ayrı izin, ruhsat alıyoruz. Bu izinlere ruhsatlara harcadığımız maliyet çok büyük rakamlar” açıklamasında bulundu.
HER KURUM KENDİNE GÖRE YASAK İLAN EDİYOR
Karamürsel’de yapımı uzun yıllar yılan hikayesine dönen Dalyan’ın mevcutta olmamasına rağmen kendilerine ceza kesildiğini ifade eden balıkçılar, “40 senedir olmayan Dalyan yüzünden bölgeye her gittiğimizde ceza yağmuruna tutuluyoruz. En son olmayan bu Dalyan yüzünden 10 bin TL ceza yedik. Sesimizi birçok kez duyurmaya çalıştık fakat ilgilenen olmadı. Balıkçılık sektörü bir bakanlığın altında birleşmezse ölmek üzere. Çevre koruma, sahil güvenlik, polis, tarım il müdürlüğü ve benzeri birçok kurum balıkçıların avlanma bölgeleri ile yasaklama yetkisine sahip. Denize ne zaman ağ atsak başka bir kurum yasak diyerek ceza kesiyor” ifadelerini kullandı.